işte ben böyle bi çocuğum.

27 Ocak 2009 Salı

BEDÜK.


seviyorum, beğeniyorum, kesinlikle çook eğlenceli, jamiroquai ve moloko karışımı gibi, ağızda eriyen şeker patlakları gibi, portakal kabuklu limonlu kek gibi, vanilyalı puding gibi. Dance revolution ve even better albumlerine resmen taptığım mükemmel insan, kel kişi. Bide terli, pis böyle, sanki kaşısan tırnaklarının içi dolcakmış gibi bi havası var, ama olsun yine de takip ediyoruz ilgiyle, hakan taşıyanı da franz ferdinandı söylediği kadar iyi söyleyebiliyo, albümü açtığın zaman bittiğinin farkına bile varmıyosun, hoş bişey şu bedük.

Bedükün insanlara "
bıdık, gıdık, abidik gubidik, eciş bücüş," gibi şeyleri çağrıştırdığının farkındayım. Kelime anlamı ise çam sakızı imiş, reçine imiş bedükün. insanlar adının acayip olduğunu yanlış bi seçim olduğunu söylüyolar ama bence kesinlikle yerinde bi karar, piyasalarda bedük değilde serhat olarak ne yapabilirdi acep sayın kişilik. müzik hayatına heavy metal grubuyla başlamış diye duydum, alternatife kaymış gittikçe, şimde de saybırsonik bişeyler yapıyo, çok sınıflandırmak istemiyorum, zaten bu sınıflandırma işinden de anlamıyorum, last efemde bi kere tag kısmına girmedim, müzikleri beğendiklerim ve beğenmediklerim olarak ayırmayı tercih ediyorum, böylesi daha kolay.
isim seçimine geri dönersek bedük te aynı adı gibi biraz yapış yapış, böyle oynadıkça oynayasın geliyomuş havasında.
amaç saçmalamak olunca iğrenç denilen ama benim kesinlikle çok sevdiğim o esprilerden de yapmadan duramayacağım, bedük çam sakızı olsada albümleri kesinlikle çoban armağanı değil. adam her bişeyini kendisi yapmış, ev kayıtları da gayet iyi, güzel bi " sound " yakalamış abimiz, başarılarının devamını diliyorum, evet evet ben bedük'ü seviyorum
im gonna live my life, like tomorrow will never come!
HEPİMİZ BEDÜKÜZ ulen!.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder